Aynı yıllar arasında doğan, benzer olaylara şahit olan, aynı sorumlulukları ve sıkıntıları taşıyan kişileri ifade etmekte olan kuşak kavramı, her bir kuşağın kendine has özelliklerini ve diğer kuşaklardan farklılıklarını da ortaya koymaktadır.  Yirminci yüzyıldan günümüze kadar olan kuşaklar sırasıyla; “Sessiz Kuşak”, “Bebek Patlaması”, “X Kuşağı”, “Y Kuşağı”, “Z Kuşağı” ve “Alfa Nesli” şeklinde sıralanmaktadır (Berkup, 2014). Literatürde dijital kuşaklar sınıflandırması içinde 2000-2020 yılları arasında dünyaya gelmiş olduğu belirtilen Z Kuşağı ise, bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımlarıyla kendisinden önceki kuşaklardan ayrışmaktadır. Teknolojiyi ileri seviyede kullanma becerisine sahip olmasının yanı sıra bu beceriye sanki doğuştan sahipmiş gibi görünmesi sebebiyle de “internet kuşağı, e-kuşak” (Vogel, 2015: 50) ve “Google kuşağı” (Berkup, 2014:223) olarak da adlandırılmaktadır. Günümüz toplumlarında farklı kavramsallaştırmalarla da (Kristal nesil vb.) tartışılan Z Kuşağı üyelerine, doğdukları andan itibaren dijital medya ile çevrilmiş bir dünyada büyüyen ilk nesil olmaları nedeniyle toplumsal dönüşümde önemli bir güç atfedilmektedir. OECD (2021) istatistiklerine göre dünyada 2 milyar üyesi bulunan Z kuşağının yakın bir gelecekte iş gücünün önemli bir kısmını oluşturacağı öngörülmektedir. Z kuşağının 2025 yılında dünya nüfusunun yüzde 30’unu, iş gücününse yüzde 27’sini oluşturacağı tahmin edilmektedir. TÜİK verilerine göre ise Türkiye nüfusunun yüzde 39’u Z kuşağından oluşmaktadır. Türkiye’de 2023 yılında yapılması planlanan seçimlerde de Z kuşağı üyesi yaklaşık 7 milyon gencin oy kullanacağı bilinmektedir.

Z Kuşağına ilişkin yapılan akademik çalışmalarda bu kuşağın üyeleri profesyonel ve kişisel yaşam açısından daha esnek, daha işbirlikçi, etkileşimli ve yenilikçi olarak karakterize edilmektedir. Dünyanın sorunlarına çözüm bulmayı teklif etmelerinin yanı sıra; sadık, sevecen, iletişim kuran, sorumlu ve kararlı oldukları ileri sürülmektedir (Diaconu ve Dutu, 2020: 114). Bununla birlikte genellikle bağımsızlıklarına çok düşkün olarak betimlenen (Ünal, 2019) Z kuşağı; sosyal olaylara, çevreye, teknolojik gelişmeye, ekonomiye, sosyal adaletsizliğe ve eşitsizliğe daha duyarlı olarak tarif edilmektedir. Teknolojiyle iç içe yaşayan ve hayatının her alanına taşıyan Z kuşağı, teknolojiye erişimi sekteye uğradığında ise teknoloji yoksunluğu yaşamaktadır.

Diğer yandan, işgücüne yeni girmeye başladıkları için Z kuşağı hakkında çok az şey bilindiği belirtilmektedir (Jung, Jung & Yoon, 2021). Önümüzdeki birkaç yıl içinde iş hayatında aktif rol oynayacak olan Z kuşağı üyeleri, bulundukları ortamlardan çabuk sıkılmaları, esnek çalışma saatlerini tercih etmeleri, bireysel ve rahat hareket etmeyi seven yapıları, çalışırken dahi eğlenmeye düşkün olmaları bakımından günümüz çalışma yaşamı açısından değerlendirildiğinde, hem mevcut sistemdeki kurum kuruluşların hem de kuşak üyelerinin birbirlerine karşı uyum ve adaptasyon sürecinde zorluk yaşayacakları da düşünülmektedir (Mercan, 2016: 62-65). Bu nedenle içinde doğup büyüdükleri dijital ortam nedeniyle düşünme ve bilgi işleme süreçlerinin kendinden önceki kuşaklardan farklılaştığı belirtilen Z Kuşağı üyelerine ilişkin eğitim, siyaset, reklam, pazarlama, istihdam, medya ve iletişim gibi farklı disiplinlerden araştırmalara ihtiyaç bulunmaktadır.

Bu bağlamda Dijital Kuşaklar ve Z Kuşağını Anlamak başlıklı oturumda, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının Z kuşağına yönelik çalışmaları, bu kuşağın bireysel ve toplumsal ihtiyaç ve beklentileri kapsamında tartışılacaktır.

Moderatör

Raportör

Moderatör
Merve Burcu Erol

Dr. Öğr. Üyesi Tezcan Özkan Kutlu

Merve Burcu Erol

Tezcan Özkan Kutlu, ilk, orta ve lise eğitimini Eskişehir’de tamamlamıştır. 2003 yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basın ve Yayın Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans eğitimini 2006 yılında Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basın ve Yayın Anabilim Dalı’nda tamamlamıştır. 2006 yılında aynı anabilim dalında doktora programına başlayan Özkan Kutlu, doktora eğitimini “Yeni İletişim Teknolojileri Bağlamında Yeni Gazeteci Kimliği” başlıklı teziyle 2014 yılında tamamlayarak doktor unvanı almaya hak kazanmıştır. Dr. Öğretim Üyesi Tezcan Özkan Kutlu, halen Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basın ve Yayın Bölümü’nde görev yapmaktadır. Akademik ilgi alanları arasında; yeni iletişim teknolojileri, yeni medya çalışmaları, internet ve dijital gazetecilik, haber doğrulama, dijital medya okuryazarlığı ve yeni medya sosyolojisi yer almaktadır.

Merve Burcu Erol lisans eğitimini Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde tamamlamıştır. Kendisini geliştirmek ve ilerletmek gayesinde başladığı bu yolda eğitimine Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Tezli Yüksek Lisans Programında devam etmektedir. Aynı zamanda da Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İktisat Bölümü’nde de öğrenciliğini sürdürmektedir.